EN BÜYÜK İNSAN HAKLARI İHLALİ TEKNİKERLERE YAPILIYOR Merhaba Sn. Kamuoyu, Canlıların en önemli organlarından birisi de kılcal damarlarıdır. Kılcal damarlarınız rahatsızlandığında, siz bu kılcal damarlarınızı önemsemez ve verdiği sinyale zamanında çare bulmaz iseniz vücudunuz yatağa bağlı bir hastalığa yenik düşer, bir süre sonrada doğal olarak hayatınızı kaybedersiniz. Ülkeler için de mesleki ve teknik eğitim ile bu eğitim kurumlarından mezun edilen nitelikli teknik elemanlar kılcal damar görevi görmektedirler. Mesleki ve teknik eğitim, düz eğitime nazaran 5 – 7 kat daha pahalı bir eğitim sistemi. Bu sistem ile üretici iş gücü yetiştiriliyor, yapılan işler kazanılmış formasyon çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Gelişmiş dünya ülkeleri teknik elemanlarının mahareti ile ürettiği ürünleri, kendi ülkelerinin haricinde tüm dünyaya ihraç ederek refah seviyelerini yükseltiyor, her alanda söz sahibi oluyorlar. Teknik elemanlarınıza gereken değer vermediğinizde, veren değil, alan el konumunda olursunuz ki bunun gerçek adı da köleliktir. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler ise, tüketim toplumu sendromundan kurtulup, üretici toplum olabilme yolunda çare arıyorlar. Çare; Mesleki ve teknik eğitimi destekleyip, mezunların çalışma hayatında kendilerini ifade edebileceği ve savunabileceği mesleki örgütlenmenin önünde yer alan tüm engellerin koşulsuz olarak kaldırılmasıdır. Ülkemizde mimar-mühendis örgütlenmesinin haricinde, alaylı tabir edilen çekirdekten yetişme esnafın meslek örgütlenmeleri de Anayasal güvence altında. Meslek yüksek okullarıile teknik ve endüstri meslek liselerinden yüzlerce farklı alanda yetişmiş, sayıları milyonlar ile ifade edilen tekniker ve teknisyenler mevcut. Ancak, bu devasa kitlenin eğitimleri döneminde almış oldukları formasyon, ne gariptir ki yasalarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle, genelgeler ile engellenmekte. Teknikerlerin meslek odası kurma taleplerine kayıtsız kalınmakta, iş alanları bir bir ortadan kaldırılmakta. Sadaka vari, iki ileri bir geri, ve dahi damla misali görev-yetki-sorumluluk verilmekte. Diğer taraftan teknikerlere ortak olmak üzere, teknisyenler sınavsız olarak meslek yüksek okullarına yerleştiriliyor, teknikerlere Dikey Geçiş Sınav Yönetmeliği şart koşuluyor. Bu hikayeden şöyle bir hesap ortaya çıkıyor; Meslek yüksek okulları siyasiler için yatırım, yerel yönetimler için kazanç kapısı, Y.Ö.K. için akademik kadro, aileler için umut ve teknikerler için hüsran ifade ediyor. Teknikerlere görev-yetki-sorumluluk verilmiyor, ellerindeki kırıntı haklarda her yeni günde yasalarla yok ediliyor. Teknikerlerin meslek odası kurma talepleri T.B.M.M. tarafından dikkate alınmıyor. Teknikerlerin lisans tamamlamaları için Dikey Geçiş Sınav Yönetmeliği şart koşuluyor, kontenjanlar bir elin parmaklarını geçmeyecek biçimde belirleniyor. Teknikerler askerlik görevinin ifasında ilkokul mezunu ile aynı muameleye tabii tutuluyor. Teknikerler alanı ve unvanı dışında ırgatlığa ve asgari ücrete mahkum ediliyor. Hikayenin sonucunda da 1.700.000 mezun teknikerin, yetiştirilme realitesine aykırı biçimde kandırılmış olduğu ortaya çıkıyor. ÇÖZÜM KISA VE NET; Teknikerler kandırılırak hüsrana uğratılmasın, aileler ağlatılmasın, MESLEK YÜKSEK OKULLARI DERHAL KAPATILSIN!!!
Ertan Kılıç Genel Başkan
|
5013 kez okundu
|